13 Ağustos 2012

SAÇLARININ KARDEŞ KOKUSU _ Cezmi Ersöz


    Kütüphanemde bulduğum bir kitaptı. Merakımdan aldığım yeni kitaplarımdan önce okumaya karar verdim. Ama umduğum gibi olmadı. Kitapta farklı farklı öyküler yer alıyor hepsinin konusu farklı ama içten içe aynı şeyi anlatıyor. Aklımda yer eden beni içine alan bir öykü yoktu içlerinde. Ama farklı güzel şeyler yazıyor içinde. Böyle kısa öyküleri okumaktan keyif alanların dikkatini çekebilir.
    
    '' Birazdan sabah olacak... Para, tarifeler, beklentiler, randevular, taksitler, iş, anneler ve korkular başlayacak.. Bunlar varsa ve bizim için gerekliyse aşk yoktur ve hiç olmamıştır sevgili. Birbirimizi kandırmayalım. Hadi güne hazırlan. Yaşadıklarımızı unutmaya çalış. Aşk bize güvenip verdiği büyüsünü, sırlarını, cesaretini, bilgeliğini ve o ilkel, o yaban ağrısının geri alacak. Bunlar olurken içimiz üşüyecek, sonra geçecek... Hadi oyalama birazdan yarın olacak. Aşkta yarın yoktur sevgili...''  

BAMBAŞKA _ Kahraman Tazeoğlu


        Kitapçının raflarında görüp elime aldığım, sonra üzerinde yazan o yazıya vurulduğum bir kitaptı bu! Okudğum kitapladan çok farklı geldi bana. İçerisinde yoğunca anlatılan bir öykü yok. İçinden geldiği gibi yazmış yazarımız. Kitapta birbirinden bağımsız cümleler öyle çok ki bir türlü kendimi verip anlayamadım. Özlü sözler kitabı gibi geldi daha cok bana. Yani ayrılığa dair bir şeyler söylemek istersem, açar şöyle bir bakarım sayfalarına. Sonra hoşuma giden sözü yazar yada söyler geçerim bu kadar :( bende uyanan izlenim hisler sadece bu kadar!!!

        ''Gel biz olalım demek kolay... Benimle hiç olur musun?''






12 Ağustos 2012

AŞKIN GÖZYAŞLARI TEBRİZLİ ŞEMS _ Sinan Yağmur


    Nisandan beri elimde ve çok zor bitirdim inanılır gibi değil araya ne kitaplar soktum. Nedenini simdi daha iyi anlıyorum. Bu kitabı okurken insan herşeyden uzaklaşmalı, kafası bomboş olmalı ve öyle başlamalı okumaya. İçinde barındırdıklarını, yazanları anlayabilmek ve hazmedebilmek için kendinizi iyice kitaba vermelisiniz yoksa okuduğunuz satırı dönüp dönüp baştan okuyorsunuz anlayabilmek için :)) Öyle derinleşiyorsunuz ki okudukça, gerçek aşk neymiş? nasıl yaşanırmış? hepsini anlamaya başlıyorsunuz. Ben ne yazsam ne anlatsam hiç bilmiyorum okumak okudukça hissetmek çok ayrı duygular. Bu kitap biografik roman. Şemsin bütün yaşadıklarını, öfkelerini, kızgınlıklarını sanki kendi anlatıyormuş da onun yanındaymışsınız gibi hissediyorsunuz. Mutlaka okunmalı bir kitap. Diğer kitaplarını da okumak ''Şemsi, Mevlanayı, Kimya Hatunu'' anlamak, hissetmek istiyorum...

    ''....Şems hala son nefesini vermemiştir. Sille taşının üzerindeki başını hafifçe göğe kaldırır ve: 'Allah ne güzel sevgilidir. Rabbim sana aşığım. Ve bu canı sana hediye ediyorum.'
Mevlana içeri girer, mendili koklar, eli titreyerek açar. İçinden bir not cıkar: ''Yemin ederim ki ölümümün gözlerinin önünde olmasını isterdim. Gör ki aşk için ölmek ne demekmiş.'' Mevlana olduğu yere düşüp bayılmıştır.''

5 Ağustos 2012

İKİ KİŞİLİK YALNIZLIK _ Sinan Akyüz



                 Kitabı elime aldım, okumaya başladım, sonra bir baktım ki bitmiş.Okuması öyle kolay ki bir günde bitiveriyor. Maalesef  inanılmaz sinir bozucu bir öykü. Bu kadar da olmaz diyorsun. Belki de gerçek olaylara dayanıyor olması insanı daha da deli ediyor. Kitabı oraya buraya çarpasınız geliyor :) Bu kitap: ''Neden böyle bitti, bu olmamalıydı!'' dediğimiz öyle çok yer var ki...

                 Zehra ile Zafer'in ilk görüşte başlayan o masum aşkları; zaman içerinde birbirlerini hırpaladıkları bir felakete dönüştü. Zafer'in hırsları; Zehra'yı, onun ihtiyaçlarını görmezden gelmesine sebep oldu. Daha sonrasında aralarındaki iletişim tamamen koptu. Bu iletişimsizlik ve boşluk hissi, Zafer'in bir falcının peşine takılıp gitmesine ve falcının hayatlarını tamamen berbat etmesine sebep olur. İnanılmaz şeyler yaşanır. Fakat Zehra ise her seferinde kocasının-çocuklarının babasının- yanında olmaya çalışıp kendinden ödünler verdi. Sona gelindiğinde ise artık Zafer için dönüş kapısı tamamen kapanmıştır. Zehra ise ise herşeyi arkasında bırakmaya kararlıdır. En başta Zafer'i...
                ''Yaşadığım gerçekler beni sevdiğim erkeğin peşinden sürükledi. Peşinde sürüklendiğim sevgim ise bana ihanet etti. Birçok evli kadına ihanet ettiği gibi. İçimdeki o güzelim neşeli kız çocuğu genç bir kadına dönüşmeden, çok bilmiş bir kadın oldu... Sevdiğim erkeği, onunla birlikte çıktığım bir yolculukta bir süre sonra kaybettim. Daha sonra ona kızgın oldum hep. Ona defalarca söylemiştim; ne olursa olsun elimi bırakma diye. Sensizlikten korkarım diye...''

2 Ağustos 2012

DIGITAL KALE _ Dan Brown




                   Bu adama, kitaplarına bayılıyorum okudukça okumak, her kitabını almak istiyorum. Aslında Digital Kale yazdığı ilk kitabı olmasına rağmen benim 3. okuduğum kitabı :)) Neyse daha fazla uzatmayıp konusuna geliyorum kitabın:) Her insanın kafasını karıştıran düşünmeye iten bir kitap! Kurgulanması muazzam. Kitabın sonuna kadar o bilinmezlik. gerilim devam ediyor. Tam bitti, olayı çözdüm diyorsun bir bakmışsın ki yanıldın:) Kitabın her sahnesini hayalimde canlandırıyorum resmen her olayın içindeyim. O stresi yaşıyorum ve hissediyorum. Süperr süperr anlatılmaz okunur!! Kriptoloji uzmanı Susan'ın, çağrıldığı görevini tamamlayabilmek, bağlı bulunduğu teşkilatı ve sevdiği adamı kurtarabilmek için verdiği büyük çabaları anlatan; itinayla yazılmış bir roman!!!


               Ulusal Güvenlik Teşkilatı dünyanın kaderini değiştirecek ve digital ortamdaki tüm şifreli metinleri çözecek özel bir bilgisayar üretir. Ne var ki, günün birinde bu özel bilgisayar karşılaştığı esrarengiz bir şifreyi çözemez. Ve kriptoloji uzmanı, Susan Fletcher göreve çağrılır. Genç kadın korkunç bir gerçekle yüzleşir. Silahlarla ya da bombalarla değil, Amerika Birleşik Devletleri'nin en güçlü haber alma örgütü olan Ulusal Güvenlik Teşkilatı çözülemez bir şifreyle rehin alınmıştır.
               Sırlar ve yalanlar fırtınasına yakalanan Fletcher inandığı teşkilatı kurtarma savaşı verir. Dörtbir yandan ihanete uğrayan güzel kadın yanlızca ülkesini değil, kendi canını ve sevdiği erkeği de kurtarmaya çalışır...