Uzuun zamandır
hasret kaldığım kitaplarıma dönüş başladı... David Nicholls'un okuduğum ilk
kitabı ''BİR GÜN''. Tavsiye üzerine
başladığım okuması güzel keyifli bir kitaptı. Severek okudum dediklerimden ama
bana sorarsanız kitabın kapağında yazıldığı gibi enfes bir aşk yoktu ortada!
Aşkın ucundan kıyısından bişiler vardı ama öle bitmeyen nefes kesici bir aşk
hikayesini ben göremedim :( Karakterlerin kendi hayatları, başlarına gelenler, dostluklarını aralarındaki bitmeyen sevgi ve sabır anlatılmış. Derinden
etkileyen, aşkı bize veren dolu dolu sevgiyi o derin hisleri alamadım ben bu
kitaptan açıkçası. Ne kitaplar var aşkı
anlatan derinden etkileyen insanı saran. Bi Piraye olsun, bi Yüreğim seni çok
sevdi olsun :) İncir kuşları olsun. Bu tip kitaplardan çok okuyunca maalesef bu
kitap onların yanında gerçek bir aşk hikayesi gibi kalmadı gözümde. O kadar
histen uzak geldi ki zaman zaman işte burada yaşanmalı, aşk alevlenmeli, güzel
sözler gelmeli dediğim yerde bir de baktım ki öylece geçip gitti yazar. Bana o
enfes aşk hissini vermedi, yaşatmadı.
Karakterler olarak baktığımda ise kitap gerçekten çok bizden. İlişkileri, yaşam
tarzları, çektiği güçlükler, birliktelikleri, hep rastlanabilir ilişkiler ve yaşayışlar. Bu konuda bir günü çok gerçekçi bulduğumu söylemeden
geçemeyeceğim. Eğer bu kitaba aşk romanı
gerçek üstü bir aşk yorumlarına bakmadan okuyacak olursak gerçekten severek
okunacak bir yapıt olduğunu düşünüyorum.
Birlikte geçirdikleri bir günden
sonra, e aniden birbirlerinin hayatlarının birer parçası olan EMMA ve DEXTER'in
hikayesini anlatır bir gün. Kitabı okurken tüh ya! dediğiniz, EM ve DEX e
kızdığınız, zamanlamanın da böylesi dediğiniz kıl payı kaçırılmış ve sürekli
ertenmeye mahkum olmuş bir aşk var.
Bir gün de hikayemiz şöyledir: 15 temmuz 1988 yılında mezuniyet gününde tanışan, birbirleriyle
bir gece geçiren Emma ve Dexter.
Aralarında yaşanılan şeye karşın birbirlerinden bir şey beklememeye
ilişkilerini bu şekilde devam etmeye söz verirler. Zaman içerisinde adını bir
türlü aşk koyamadıkları o hisle mücadele ederler. Onlar sıkı dostturlar. Yıllar
onların karşısına birçok hayal kırıklıkları, heyecanlar yeni yollar yeni
insanlar çıkarsa da birbirlerini hiç unutmazlar. Hep birbirlerinin hayatlarında kalmaya devam
ederler. Bir gün ise itiraf
edemediklerini birbirlerine söyleme cesareti bulurlar ve onlar için hayat
yeniden başlar!
Birbirlerine gülümsediler. Sonra, sanki o anda aklına gelmiş gibi , odayı üç uzun adımda geçerek Dexter’ın yüzünü ellerinin arasına aldı, öptü.. Sonra hala yüzünü ellerinin arasında tutmaya devam ederek ona dikkatle baktı.
” Eğer beni yine kandırırsan Dexter…”
” Kandırmam…”
” Eğer beni kandırıp, sonra yüzüstü bırakır, arkamdan iş çevirirsen, seni öldürürüm. Yemin ediyorum, kalbini yerim.”
” Bunu yapmayacağım.”
” Yapmaz mısın?”
” Yemin ediyorum, yapmayacağım.”
Kitabın sonu ise içi burktu. Böyle olmasaydı dedim. Sonrada kendimce dersler çıkardım. Bazı
şeylerin kıymetini geç olmadan bilmek gerekiyor şu hayatta. Neyin nerede
sonlanacağını, ne zaman biteceğini bilemiyoruz ki. Hayattan tat alabilmek,
sevdiklerimizin kıymetlerini yanındayken bilebilmek dileğiyle. Hayat
sevdiklerimizi bize getirsin....