26 Aralık 2012

KAYIP GÜL _ Serdar Özkan



       İkincisi çıkan kitabımızın ilkini ben ancak okuyabildim.  Fakat bu kitapla ilgili öyle farklı yorumlar duydum ki okur severler sanki ikiye ayrılmış bir kısım diyor şahane, bir kısım diyor bekleneni bulamadım. Bu yüzden kitabı okuyup kendim karar vermek istedim. Okudum, beklentilerimi tam olarak karşıladı mı? Hayır. Tabi ki hakkını da yemeyeceğim. Hayatıma farklı bir açıdan bakmamı sağladı, bana kattıkları da var. Hikayesinin konusu da -daha derinleştirilebilir, daha yoğun anlatılabilirdi- etkileyici. 

       Diana annesiyle beraber yasamakta olan zengin bir genç kızdır. Bu zenginliği ve popülerliğini arttıracağına inandığı için hukuk okumayı tercih etmiştir. Fakat kalbi yazar olma isteğiyle doludur. Annesinin ölümünden sonra bütün hayatı tamamen değişir. Babasını gerçekte ölmediğini ve aslında bir ikiz kardeşi olduğunu öğrenir. Annesi ise ölmeden önce yazdığı mektupta kardeşini bulmasını ister. İkizinin öyküler yazdığından, güllere olan düşkünlüğünden bahseder bu mektupta ve birbirlerini bulduklarında her şeyin çok güzel olacağını anlatır. Diana ise kararsızdır. En sonunda merakına yenilir ve kardeşini aramaya başlar. Ellerindeki mektupların yardımıyla kardeşinin gidebileceği yerleri aramaya başlar. Bu sırada Zeynep Hanımla karşılaşır. İste güllerin hikayesi de burada başlıyor. Kitabın büyüsünü bozmamak ve heyecanınızı taze tutmak için buradan sonrasını yazmıyorum. Ben şaşırtıcı bir son ile karşılaştım. Bakalım sizler ne düşüneceksiniz. Ama sunuda eklemeden duramayacağım. Kitabın sonu tam bitmemiş sanki devam edecekmiş de kitap uzamasın diye kesmiş gibi geldi bana.   

2 yorum:

  1. Ben beğenmemiştim ama beğeneni çok. Kişisine göre değişiyor bence de.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen. Blogdada yazdığım gb bir kısım cok begeniyor bir kısım ise hiç. Ama yinede okumak güzel şeyy!!

      Sil