31 Aralık 2013

YENİ YILA MERHABA DEMEK!!!



        Zaman geçiyor, takvim yaprakları bir bir yırtılıp atılıyor. Yine bir günün bir senenin daha sonuna geldik dayandık. Şöyle dönüp geriye baktığımda herşeyin benim elimde, yüreğimde ve kalbimde olduğunu biliyorum. Ne yaşarsak ne hissedersek hayat bize onu sunuyor. Bu en büyük gerçek.

       2013'ten ne bekledik ne bulduk bilmem ama inşallah gelecek günler sizin için geçenlerden daha hayırlı ve daha güzel olur. Zaman, güne, tarihe, aya, yıla göre değil içimize, O güzel eşsiz varlık sebebimize tutunarak, neden var olduğumuzu bilerek yaşabilmeyi temenni ediyorum... 

Bunun yanı sıra 2014 size siz olabilmeyi; neşeli kahkalarla gönülden gülebilmeyi, mutlu sofralarda huzurla oturabilmeyi, bitmeyen güzelliklerin konuşulduğu sohbetleri, dostlarınızla yudumlayabileceğiniz çaylarınızın, kahvelerinizin olmasını ve bunlarla yiyebileceğiniz eşsiz pastaların, dumanı üzerinde kurabiyelerinizin size hiç kilo aldırmamasını, mevsimlerin tüm güzelliklerini doyasıya yaşabilmeyi, yağmurun ardından burnumuza gelen o toprak kokusunu koklayabilmeyi, güneşin sıcaklığını kalbimizde de hissedebilmeyi, yaz gecelerinde denizin, dalganın sesinde huzuru bulabilmeyi, bayramlarda kapı zilinin susmadan dostların evinizi şenlendirmesini, unutulmamayı, sevildiğimizi hissetmeyi, bize sımsıkı sarılan, kucaklayan insanlarımızın olmasını, sabah işe hep mutlulukla gidip yaptığımızdan keyif alabilmeyi, ailemizin kıymetini bilmeyi, herşeyin farkında olabilmeyi, yeni başlangıçlar yapabilecek kadar cesaretli olmayı ve bütün bunlar için hergün şükür eden bir kalp diliyorum...

30 Aralık 2013

'' AÇLIK OYUNLARI: ATEŞİ YAKALAMAK'' ve ''DANIŞMAN'' İki Film Birden!

       2013'un son günleri artık bu iki gün bütün yılınızdan çok daha güzel geçsin ve yeni bir yıla bomba gibi başlayın inşallah. Heyecanlı, keyifli ve güzel bir hafta bizimle olsun... Tahminimce iki hafta kadar oldu bu filmleri izleyeli. Ama yine tembellik yakamı bırakmamış olacak ki yazmamışım :D Hatta bi kaç film daha var izleyip yazamadığım ama bir tanesi var ki izlemeyin diye mutlaka yazacağım bunu bir borç biliyorum! Hatta adınında hemen vereyim Danışman Filmi. Ne filmden bir şey anladım, ne konusu vardı adam akıllı nede aklımda kalan bir sahnesi. Zaman kaybından ibaretti. Resmen oyuncularına kanıp gittik filme. Zaten anlatılacak çok da bir şey bulamıyorum bu filmle ilgili. Hatta izleyen blogger arkadaşlarım anlatarsa bu filmin hangi amaçla yazılmış olabileceğini sevinirim! Zaten sinemalardada çok kalmadı. Aralığın başında vizyona girmesine rağmen şuan bir çok sinemada yok.











Yönetmen       : Ridley Scott
Oyuncular     : Cameron Diaz, Michael Fassbender
                              Javier Bardem, Penelope Cruz, Brad Pitt
Film Türü      : Gerilim, Dram
Vizyon Tarihi : 29 Kasım 2013
Süre                 : 1 saat 51 dakika


       İkinci filmim ise Açlık Oyunları; kitabıyla çok tutulan ve hepimizin adınıda çok duyduğu bir eser.  Bu merakımdan dolayı izlemeyi istemiştim. İzlemek, devam filmi olan Ateşi Yakalamak'a kısmetmiş :) İzlerken Allah'tan yanımda ilk filmi izleyen arkadaşlarım vardıda sora sora bazı yerleri tamamladım. (Tabiki ilk filmi izlemeden ikinciyi izleyince bazı yerlerde anlamamazlıklar olmuyor değil!) Filmde yaşanılan iki dünya var. Açlık Oyunlarında yarışması için seçilen kahramanlar ütopik dünyaya gönderiyor ve burada hayatta kalma savaşı veriyorlar. İkinci kez bu yarışma için seçilen Katniss Everdeen, bu kezde Açlık oyunlarının en yetenekli ve en zekilerine karşı savaşacaktır... Fantastik bir filmdi. Aksiyon hiç eksik olmadı son sahnelerde özellikle. Bende böyle aksiyon filmlerine bayılıyorum ya. Bu filmdenönce bi kaç tane (bana göre) pek güzel bulamadığım film izleyince, Açlık Oyunları'nı keyifle izledim. İlk filmi izleyenler daha çok keyif almışlardır büyük ihtimalle tabiki. :)









Yönetmen       : Francis Lawrence
Oyuncular     : Jennifer Lawrence, Laim
                         Hensworth, Josh Hutcherson,
                        Woody Harrelson, Elizabeth Banks
Film Türü      : Bilimkurgu, Aksiyon, Dram
Vizyon Tarihi : 22 Kasım 2013
Süre                 : 2 saat 26 dakika
 










26 Aralık 2013

ÇALIKUŞU _ Reşat Nuri GÜNTEKİN


       Oyy sonunda bitti nasıl ne şekilde bu kadar uzadı, bi türlü bitiremedim hiç anlamadım da zaten :( Baen uyuşuk, vakitsiz bir insan olup çıkıveriyorum! Kendimi anlamanın pek zor olduğu zamanlarım işte bu zamanlar. Bazen kitaplar su gibi akıp bitiyor bazen ise okunmamak için direniyor sanki. Halbuki bu kitabımıda çok severek ve keyifle okudum. Kahramanlarımız ne yapacak diye meraklandım ama bitmedi!

       Ben neredeyse ilk defa Türk Edebiyatı klasiklerinden okuyorum. Gençlikte hep kaçardım bu romanlardan. Neden acaba? Sanki okumakta zorluk çekeceğimi beni sıkar, boğar diye düşünüp yanından bile geçmezdim! Ne vahim, ne elem! Niye böyle yaptığımı, neden korktuğumu hala bilmiyorum. Allahtan okumanın yaşı yok. Geç kalmış sayılmıyorum. Zamanında eksik bıraktığım yanımı şimdi tamamlıyorum. Bu da güzel birşey.
Çalıkuşunu okuma hevesim, isteğim ise dizisi başladıktan sonra meydana geldi bende! Kendimde olan bir arızada şu: Eğer kitabı olan bir dizi varsa! (dizi diyorum film değil.) ya kitabını okumuş olmam lazım yada hemen okumam lazım. Bu alışkanlık nereden çıktı bilmiyorum. Ama bir süredir var. Herhalde meraklı yapımdan kaynaklanıo. Görende herşeyi didik didik edenlerden sanacak beni. Yok tam öyle değilim ama merakım vardır bir şeyleri bilmeye :)Olsun ama, böylece kitap okuma alışkanlıklarım değişiyor.

       Bugüne kadar bu tip kitapları okumamış kaldıysa (benden başka!) okusun derim. Çalıkuşu'da öyle güzeldi öyle güzeldi ki. Keyifle, mutlu mutlu okudum. Dizisinide pek severek takip ederim. Neyse kitaba dönecek olursam. Kitabın dilinden bahsetmek istiyorum. Halis mulis öz Türkçe. Öyle çok kelime var ki farklılaşmış olan, bizim kullanmadığımız yada yanlış kullandığımız. Okudukça hayret ettim. Bir o kadarda sevdim. Evet mutlaka okunulması gereken bir eser bu. O güzel, eğlenceli, çocukluğundan vazgeçmeyen, biraz haşarı, utangaç ve sevgi dolu ÇALIKUŞU'nun hikayesini okudukça güzelecek, başına gelenlerle dertlenecek. Kamran ile aralarındaki o derin eşsiz aşka tanıklık edeceksiniz...


9 Aralık 2013

HÜKÜMET KADIN 2...

       Kışın olmazsa olmazlarıdır sinema salonları. İnsana keyif verir, dışarıda çirkin bir hava varken sığınmak sıcacık salonlara! Sonra keyifle kurulup güzelce koltuğuna film izlemek Hele ki sevdiğin birileri varsa yanında ozaman daha bir başka keyiftir!merakla beklediğin filmi yada sevdiğin bir oyuncuyu izlemek. Benim için vazgeçilmezlerim arasında yer alır sinema keyfi. O yüzden sık sık gitmek isterim, giderim de! 

       İşte iki hafta öncesinde de yine böyle anlarımızdan birsinde kız kıza! (buradaki kızlar annemler olmakta :)) sinema gecesi yapalım dedik. Zaten bu filmin fragmanını izlediğimiz günden beri annemler gidelim demekteydiler. Hep ağlak türk filmine gidiyormuşuz ondan birazda komik filme gidecekmişiz. Zaten zorunluı türk filmi izliyorum onlarla. Alt yazıyı sevmiyorlar çünkü. Hatta yazı mı okuyacağız film mi izleyeceğiz diyorlar :P Tabi bişi denmez hm anne onlar hemde keyiflerini bozmak istemiyorum ki. Bizde bir sevinç bir heyecan (gülecekeler ya) gittik Hükümet Kadın 2'ye. Ben ilk filmi izlememiştim ki duyduğuma göre iyide yapmışım. Çünkü ilk filmde xate ölmüş sanırım. O yüzden izleyenler tekrar dirilmiş gibi bir durum oldu dediler. Ben bilmemde diyenlerin yalancısım :D










Yönetmen     : Sermiyan Midyat
Oyuncular     : Demet Akbağ, Sermiyan Midyat,
                      Gülhan Tekin, Mahir İpek 
                      ve Ercan Kesal
Film Türü      : Komedi
Vizyon Tarihi : 8 Kasım 2013
Süre              : 1 saat 45dk

   

    Filmin birincisini izlemeyenler bile rahatlıkla gidebilir diye düşünüyorum. Biz gittik gayette güldük.Sermiyan Midyat eleştirel bir yaklaşımla gülmemizi sağlamış. 1940 yılların hükümeti, olayları anlatılmış. Bazen abartılarak daha çok dikkat çekilmiş. Özellikle Faruk karakterinin o halleri yokmu! Çok fazla detay verip filmi anlatmak istemiyorum aslında. Son olarak bir konuya değinip yazıma son vereceğim. Diğer bir taraftanda kadının başarısını göstermek amaçlanmış evet güzelde bir anlayış olmuş fakat bir konu dikkatimi çekti. Çirkin kadın figuri ile de sanki biraz kadın yerden yere vurulmuş gibi geldi.
      Sonuçta güzel bir film çıkmış ortaya amacına da ulaşıyor. Eee tamam merak edenler gidip izleyin hadi :D

5 Aralık 2013

AŞKIN MEALİ ''YUSUF İLE ZÜLEYHA'' _ Sinan Yağmur



Etkileyici.. 

Yusuf Peygamber ile Züleyha'nın aşkı hiç bu kadar güzel anlatılmamıştı bence. Bir çoğumuz az çok biliyoruz bu hikayeyi. Aşk öyle bir aşk ki gözde başlayıp gönülde biten. Beşeri bir aşk, herkese lütüf olamayacak ebedi saadete dönüyor. Öyle güzel ki, öyle manidar ki. Sadece bu hikayeyi bilmek yetmez gerçekten hissetmek öyle yaşabilmek asıl olandır. Tabiki bütün insanlara nasip olmaz böylesi bir aşk fakat bunu okumak da bir nimet. En zından benim için. Bu hikayeyi biliyorsanız bile, birde Sinan Yağmur'un kaleminden okuyun derim size...

Gerçekten öyle güzel, akıcı bir dille yazmış ki. Şiir gibi, akıp gidiyor.  Her kitabında ayrı bir uslüp, ayrı bir dokunuş var. İnsan mutlaka bir kez bile olsa bu adamın kitabını okumalı. Bir kitabı okuduktan sonra insanın kendini sorgulaya bilmesi güzel bir durum. Ve dönüp baktığınızda bir kitabın size birşeyler kattığını görüyorsunuz!!

''Kuyu. Zindan. Dünya. Ahiret. 
 Kuran'ın en güzel kıssasından dört kelime dört kapıyı açıyordu: 
 İman. Aşk. Sadakat. Vuslat...''

2 Aralık 2013

Bir Film (SU ve ATEŞ) ile Yeni Haftaya GÜNAYDIN!

Efendimm günaydınlar! Güzel bir haftamız olsun inşallah. İşimiz gücümüz rast gitsin, soğuklar bizi hasta etmesin, doğum günleri kutlansın, projeler tamamlansın, planlar yapılsın... Hafta sonu biriktirdiklerimi paylaşarak haftaya başlamak istiyorum :) Öncelikle kış geldi sinema gecelerimiz başladı. Başladı başlamasınada ben ne zamandır filmler hakkında bir şeyler yazmıyorum. Buı hafta vakit geçirmeden yazayım istedim sonra kalıyor! Bu hafta sinemalarda birçok Türk filmi vizyondaydı. Bizde bu kadar seçenek arasından Özcan Deniz'in yazıp yönettiği film ''Su ve Ateş''i tercih ettik. Film benim için hayal kırıklığı oldu diyebilirim. Konusu pek cezbetmedi beni. Hayatımızda, bu ağa töre hikayeleri o kadar çok ki, yapılan filmlerde ise bundan biraz daha farklı olsun istiyoruz. Biraz daha kaliteli olsun hep aynı şeyler görmeyelim istiyoruz yada ben istiyorum. Neyse film ilk başladığında çerçeveler öyle iyi geldi ki. Dedim tamam güzel bir film izleyeceğiz. O ara sokklarda yapılan çekimler tam holywood tarzındaydı. Maalesef hevesim kursağımda kaldı! Filmi sonuna kadar izledim ama hiç heyecan ve merak uyandırmadı bende. Evim Sensin bu filminden beş on kat daha iyiydi diye düşünüyorum.

Yönetmen: Özcan Deniz
Oyuncular: Özcan Deniz, Yasemin Allen,
                 Pelin Akil, Burçin Birben, Yusuf Akgün
Film Türü: Romantik, Dram
Vizyon Tarihi:15 Kasım 2013
Süre: 1sa 58dk

''Su ve Ateş kavuşamayan aşıklar üzerinden giderek modern zaman aşklarına öykünen, susmayan müziğiyle "seyircinin ağıdına bir katkı da benden" korosu tutturan ve  iyi akan temposuyla kendisini bekleyen seyirciyi iyi hissettirecek bir film. Filmin ‘daha lahmacun yiyecek kıvama gelmedik’ repliği ise bir kenara not düşüldü şimdiden!'' (Banu Bozdemir- Beyazperde Eleştirisi)

Bu lahmacun muhabbetine çok güldüm söylemeden geçemicem :) Yüzünüzün güldüğü bir hafta olsun!

1 Aralık 2013

Kış Okuma Şenliği 2013 _ Kitap Listem :)

Pazar pazar pazar. Tatilin hüzünlü sonu, en dinlenmesi bol gün. Keşke biraz daha uzun olsa. Yetmiyor yetmiyor yetmiyor. Bugün yapılacak listem o kadar kalabalık ki! Nereden başlayacağımı bilemedim. Kararsızlık ben burcumun en büyük özelliği sanırım :( Neyse sıcak bir duş ardından bahtaniyenin altından yazılan kitap listem. Şimdilik önceliklerim bunlar. Bir arkadaşımızın blogunda rastladım bu etkinliğe. Detayları öğrenmek için biraz araştırma yapınca çok keyifli geldi. Bende varım, bende olmalıyım dedim :) Ve evet işte buradayım! Kendimce bir liste yaptım. Biraz zor olsu sürekli birilerinin başının etini yediğimde doğrudur! Kendimce en iyi listeyi yapmaktı amacım. Birde elimde olan kitapları değerlenirmek istedim açıkcası ama kategorileri bir türlü tutturamadım :) O katagoride o olsun yok olmaz bu olsun hayır hayır şu derken böyle bir liste çıktı karşıma bakalım. Şimdiden gözlerimiz keskin, bileğimiz kuvvetti ve kitaplarımızın varlığı daim olsun diyorum!

1. Kategori (10 puan): Altın Kitaplar Yayınevin'den çıkan bir kitap okuyanlara.
Bu etkinliğe destek veren Altın Kitaplara teşekkürler. Bu kategori için fazla düşünmeme gerek olmadı çünkü elimde yazarından imzalı okunmayı bekleyen zaten bir kitap halihazırda beklemekteydi. Geçen sene bir imza gününde aldığım bu kitap şimdi listemde :) Kitabım; Canan Tan'ın İz isimli kitabını okuyacağım. (395 sayfadır.)

2. Kategori (10 puan):Kütüphaneden ödünç alınmış veya sahaftan satın alınmış bir kitap okuyanlara.
Valla ne yalan söyleyeyim kütüphanelere uğradığım yok. Eskiden araştırmalarımızı, çalışmalarımızı yapardık, okul bitti kütüphane dönemi de sona erdi. Bu kategori sayesinde biraz kütüphane havası koklamış olacağız fena mı? Ama açıkçası kütüphaneden hangi kitabı alacağıma karar veremediğimden henüz burada bir kitap ismi yok. Önce kütüphaneye giip bakayım diyorum :)

3. Kategori (10 puan): Adında bir hayvan adı olan bir kitap okuyanlara.
Kitaplarını beğenerek okuduğum Zülfü Livaneli'nin kitabı olan Bir Kedi, Bir Adam ve Bir Ölüm'ü okuyabilirim. (203 sayfa)

4. Kategori (15 puan): 600 sayfadan uzun bir kitap okuyanlara.
Yok yok yok bulamıyorum :( Elimde yok işte :) hepsi beşyüz küsür...

5. Kategori (15 puan): Nobel Edebiyat Ödülü kazanmış bir yazarın bir kitabını okuyanlara.
Bu kategoride pek zorlanmadım sanki. Çünkü bu ödülü almış ben daha henüz kendisiyle tanışmadığım bir yazarımız var. Orhan Pamuk. Şuan iki kitap arasında kararszlık yaşıyor olsamda bir tanesi seçilip okunacak. Belli mi olur belki ikiside okunur :) Benim Adım Kırmızı (472 sayfa), Cevdet Bey ve Oğulları (610 sayfa)

6. Kategori ( 15 puan): Türk edebiyatında klasik kabul edilen bir yazarın bir kitabını okuyanlara.
Bu aralar dizisiyle hayatımıza tekrar giren ve hepimizi etkileyen romanı tercih ettim ben. Birde şöyle bir huyum var ki sormayın gitsin eğer bir dizinin kitabı filan varsa hemen okuyayım istiyorum. Sonunu gidişini bileyim istiyorum. Bakalım nasıl anlatmışlar filan :) Eksik kalanı tamamlamak fazlayı söylemek istiyorum nedendir ki? Reşat Nuri Güntekin'den Çalıkuşu kitabım. (400 sayfadır)

7. Kategori (15 puan): Hiç okumadığınız bir ülke edebiyatından bir kitap okuyanlara.
Elimde iki kitap var. Bir tanesi  Alman Edebiyatı yazarı olan Friedrich Nietzsche'nin Böyle Buyurdu Zerdüşt.(309 sayfa) Diğeride yine kitap fuarından almış olduğum Yunan Edebiyatından yazar Nikos Kazancakis'den Zorba.(348 sayfa)

8. Kategori (20 puan): Sinemaya uyarlanmış bir kitabı okuyup filmini izleyenlere.
Bu kategori için Khaled Hosseini'den Uçurtma Avcısı'nı seçtim. Zaten bu kitabı okumayı çok istiyordum. Kütüphanemde de varken başka kitap aramayı uygun görmedim. Merakla ve sabırsızlıkla okumayı bekliyorummm! (375 sayfadır.)

9. Kategori (20 puan): Adında kış mevsimine ilişkin bir sözcük olan veya konusunda kış teması olan bir kitap okuyanlara. 
Bu kategoride aslında iki kitap seçeneğim var. Bir tanesi serisini okuduğum Debbie Macomber'in Mucizeler Dükkanına Dönüş adlı kitabı (526 sayfadır.) diğeride Sarah Jio'nun Yağmur Sonrası.(347 sayfadır.)

10. Kategori (25 puan): Yasaklanmış bir kitap okuyanlara.
Tercihimi Jose Mauro De Vasconcelos'un Şeker Portakalı'ndan yana kullandım. (182 sayfa ama bunu okuyabilirim değil mi? 200'e ne kalmış ki?)

11. Kategori ( 25 puan): Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk hakkında yazılmış bir kitap okuyanlara.
Bu kategoride en güzelini okuyayım isteğimden bir sonuca varmadım ki :(

12. Kategori (25 puan): Yayınlanmış en az beş kitabı olan bir yazarın ilk kitabını okuyanlara.
Tabikisi en sevdiğim yazarlardan biri olan Jean Christophe Grange'nin elimde olan kitabı Siyah Kan'ı okuyacağım. Adam yazdımı yazıyor be! (458 sayfadır.)

13. Kategori (25 puan): Bir biyografi veya otobiyografi okuyanlara. 
Bu kategoride de kararsızlığım sürmekte. Şuan düşüncem Ayşe Kulin'den Adı Aylin'i okumak. (380 sayfaymış.)

14. Kategori (30 puan): Okuma yazmayı öğrendiğiniz yıl ilk kez yayınlanmış bir kitap okuyanlara.
1995 yılının bir kitabını bulacağım ama henüz yok bulamadım bulamadım :(

15. Kategori (40 puan): Bir üçleme veya aynı seriden üç kitap okuyanlara.
Bu sene kitap fuarından aldığım seriye başlamak istedim. Bir türlü fırsatını bulamadım. Pek okuyana rastlamadığım içinde sanki biraz çekindim kitaplardan. Sherlock Holmes'un 
Akıl Oyunlarının Gölgesinde,
Suç Detayda Saklıdır,
Şüphe Asla Uyumaz.