28 Ocak 2014

ŞEKER PORTAKALI _ Jose Mauro De Vasconcelos


       Okumaya çok geç kaldığım ve neden yasaklı kitap olması gerektiği düşünülmüş hala anlayamadığım bir kitap. Hemencecik bitti, soluksuz okudum çünkü!

       Ne iyi ettim de okudum seni ''Şeker Portakalı''. Küçüktür anlamaz, bilmez der geçeriz hep. Ne yazık ki aslında o küçük yürekler daha çok hisseder daha çok etkilenir yaşananlardan. Bizim göremediklerimizi onlar görüyorlar işte bunu kabul edebilsek ve ona göre davransak keşke çocuklara! Değerliler onlar bizim için, geleceğimiz için, hayatımız için.. Bakıyorum haberlere, okuduklarıma o kadar çok çocuk vahşeti ve dramı var ki. Sonra yaşanan, yaşatılan kötülüklere bakıyorum. Anlıyorum aslında bir çocuğa küçüklüğünde ne verirseniz büyüdüğünde ondan onu alırsınız. Bu değişmez bir gerçek!

       Ne kadar güzel, ne kadar içten ve ne kadarda çocukça duygularla yazılmış kitaptı öyle. Sanki olaylara bire bir şahit oluyorsuınuz. Sımsıcak bir öykü. Yazarımızın yirmi yıldan fazla gönlünde taşıması şaşırmamak gerek. Öyle güzel yazmış ki... Kitabımıza gelince; size küçük Zeze'den ve onun yaşadıklarından kısaca bahsetmek istiyorum. Zeze daha beş yaşında akıllı, yaramaz ve öğrenmeyi çok seven hayaller kuran bir çocuktur. Yaramazlıklarıyla ün salmış, bütün mahallenin dilindedir. Ve bu yüzden ailesinden şiddet görmektedir. Zeze şiddetin sebebinin, içine şeytan kaçmış olmasına ve bundan dolayı evdekilerin onu sevmemesine bağlamaktadır. Oysaki; Zeze sadece çok hisli, çok akıllı ve sevilmeye muhtaç bir çocuktur. Yaptığı tüm haylazlıklar ise sevgisizlikten kaynaklanmaktadır. Ah Zeze ah, sen nasıl güzel yürekli tatlı bir çocuksun yaa!

       Bu romanı alın okuyun mutlaka. Okuyanlarda bir daha bir daha okusun. Gerçekten sevince insan sevgisi uğrunda neler yapar sorusunun milyon tane cevabını bulacağımız bu kitap, okunmaya gerçekten değer! Sevgiyle kalın...

1 yorum: