19 Şubat 2013

SALÇALI EKMEK _ Serkan Koktay


Hepimize iyi öğleden sonraları dilerim :) Kitabımın son sayfalarını bu sabah vapurda okuyup bitirdim. Kitabımız 80'li yıllar da hayat nasılmış? İnsanlar, mahalleler, komşuluklar... Bize bunlarla ilgili hikayeler sunmuş yazarımız. Farklı bir kitaptı. Okunmaya değer. O yıllar yaşamamış olsam da o sıcaklığı yüreğim hissetti. Bu kitabı alıken, kitabın ismi beni kendine çekmişti. Anladım beni eskilere sürükleyeceğini. Çocukken, ki hala daha severim, salçalı ekmeğe bayılırdım :) Çizgi film izlerken yemek öncesi kaçamağımdı. Aklıma ilk o geldi. O yüzden hemende aldım. İyi de yapmışım...

Salçalı Ekmek' in dili çok sade, akıcı. Yorulmadan okuyorsunuz. Hatta beyaz kuşe kağıda basılmış. Böyle bir kitabı uzun zamandır okumamıştım :) Kitabımız bir çocuğun ağzından anlatılıyor. Kendi düşüncelerini yazmış, olaylara bakışını duygularını anlatmış ve yaşadığı çevreyi, insanlarını tanıtmış. Bu yüzden kitap minik başlıklarla hikayelere ayrılmış ama hiç bir hikaye kopuk değil, birbirini tamamlar nitelikte. Daha sonra bu da nereden çıktı demiyorsunuz. Erhan çocukluğunu bir güzel bizlerle paylaşıyor. Bakkal Amcası Ahmet'ten, Türkan'a, Melek Teyze'den, Çoşkun'a kadar hayatında yer alan tüm detayları çocuk gözüyle anlatıyor bize. Hikayelerin bazı yerlerinde vurgu cümleleri var. Koyu renkle yazılmış her hikayenin özetleyicisi niteliğinde. Çok hoşuma gitti benim. Çocukluğunu anlatırken şimdi gördüğü gözle yazıyor bu cümleleri. Farklı bir yaklaşım. 

''Özlem, hasret ne mekan tanıyor ne zaman. Seksen beş yıl da geçse, gözünü açtığı ilkleri arıyor insan...''

''Hiçbir yere ait olamamak. Hangi eve, hangi sokağa, hangi şehre? Hep sordum kendime. Ben neyim, nereliyim? Cevap yok, cevabım yok. Ben bir bibloyum. Kah sokağın ortasında kah koca bir şehrin sularında.''

''Yıllar sonra öğrendim aslında hepimizin camdan birer alanda yaşadığımızı. Bir köşesinden diğerine yansımadaki kendimize bakıp geri döndüğümüzü.''

Kitabı okurken düşüncelere dalmadım değil. Hani diyorum nerede o eski sohbetler? İnsanların tüm mahalleyi tanıdığı, komşularla kurulan o dostluklar? Nerede o yardımlaşma, sofraya da bir kap yemek ekleyip oturmak aynı sofra başında... Hepsi çok geride kaldı gibi geliyor bana. Bunlar yapabilen insanların sayısı gün geçtikçe azalıyor yakında hiç kalmayacak gibi. Neden böyle olduk biz? Neden kendi içimize döndük de etrafımızı yok sayar olduk? 

''Doyumsuzluk kanımızda var, oldukça olsun istiyoruz her şeyi. Göregör dünya. Ne kadar modern oldukça o kadar benlik gidiyor özden farkında bile değiliz.''

Kitapta bu cümlenin altını çizmiştim ben sanki soruma cevap gibi oldu. İnsan kendine bakmalı özüne bakmalı birazda. Yaşarken günü değil dünü de, geleceği de düşünmeli, düşünebilmeli... 




16 yorum:

  1. Merhaba, kitabın ismini görünce nelerden bahsetmiş olabileceğini tahmin edebilen nesildenim :) Bu aralar böyle 80'ler ve çocukluk dönemiyle ilgili kitaplar revaçta; Oğullar ve Rencide Ruhlar, Erken kaybedenler vs..Ben de severek okuyorum bu tür kitapları..Salçalı Ekmek'i de not aldım, sevgiler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoşgeldinizz bloguma :))
      Herkesin bir şekilde anısı vardır Salçalı ekmekle. Eskilere götürüyor insanı. yani çok eskiler olmasa bile bir şekilde herkesin hayatında vardır diye düşünmekteyim :) Çok haklısın pek bir revaçta kitaplar ama dizilerin kitaplardan aşagı kalır yanı da yok değil hani.
      Bende sizin söylediğiniz kitapları yazdım teşekkürler :)
      sevgiyle kalalım :)

      Sil
  2. okuyorum kısmında gördüğümde adı benim de ilgimi çekmişti
    şimdi sen konusundan da bahsedince sanırım benim de çok severek okuyacağım bir kitap
    ben de seksenleri bilmesem de okumayı severim listeme ekledim
    bencede iyiki almışsın ve bizleride böyle bir kitabın varlığından haberdar etmişsin
    ayrıca kapağı da çok hoşuma gitti:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :)) İnsan okudukça keşke yine öyle bir toplum olabilsek yakın içiçe diyo valla :)
      zaten okudukça öğrenmiyor mu insan :)bak ne güzel yeni yaşamlar tanıyoruz işte...
      Severek okuman ümidiyle :)
      sevgilerimle :)

      Sil
  3. Beyaz Düşleri paylaştında ben mi görmedim canım, elimdeki bitsin sonra beyaz düşler, sonra salçalı ekmek sıralamaya girdi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet bebeğim çokk oldu paylaştım hatta seni bile etiketledim demek görmedin :(
      Bu aralar kitaplara yoğunluk verebilirsin sende nasılsa vaktin olacak!

      Sil
  4. öncelikle salçalı ekmek çocuklugumun vazgeçilmez yemeğiydi..
    Geçmişi anlatan kitapları çok seviyorum.. o eski sokaklarda gezinmeyi..hayal kurmayı.. merak ettim kitabı..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :) öncelikle ismiyle insanı meraklandırıyor değil mi?
      hepimizin iyi kötü bir anısı var ne de olsa :)
      İnsanı eskilere götürmeyi başarabilen bir kitap olmuş :) keyifli okumalar şimdiden :)

      Sil
  5. ismiyle müsemma diye düşünmüştüm , aldım notumu:)teşekkürler:)

    YanıtlaSil
  6. Okuğum güzel kitaplardan biri tadı damağımda kaldı resmen.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evett böyle eskilere götürüyor ya ondan da hoşuma gitti benimm :)

      Sil
  7. ne güzel konu yaaa.
    duymadım bakarım.
    :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. hemen bi bak bakalım :)
      nasıl kaçmış ki gözünden :)

      Sil
  8. Yorumunuzu bekliyordum. Benim de ilgi alanımda demek ki konusu, alacağım hemen !

    YanıtlaSil